İletişim
Kurumsal Koçluk Eğitim Danışmanlık

Krizde Şirketler Kendini Nasıl Koruyabilir?

Anasayfa  /   Haberler & Duyurular  /   Krizde Şirketler Kendini Nasıl Koruyabilir?

Döviz kurlarının tavan yaptığı 2018 yılı Ağustos ayında, özel sektörün şaşırtıcı seviyede yüksek döviz borcundan dolayı herkes kendini zor bir ortamda bulmuştu. Daha şaşırtıcı olan kısmı, döviz borçlarının çoğunun şirketler tarafından hedge edilmemiş olmasıydı. 2018 yılındaki bu dönem, özel sektör şirketlerine döviz borçlarını hedge etmeyi öğretti.

Bugünse Covid-19 salgını nedeniyle şirketler kendini başka bir öngörülemeyen krizin içinde buluyor. Peki, özel sektör bugün içinde bulunduğu durumdan nasıl bir ders çıkarmalı?

Covid-19’un yayılma şekli ve hızı insanların bir araya gelmesine engel oluyor. En başta, fiziksel ortamda gerçekleşen satışlar gerçekleşemiyor ve şirketler gelir kaybediyor. İnsana dayalı üretimin yapılmasında da kısıtlar oluşuyor ya da aksamalar meydana geliyor. Böylece tedarik zincirleri sekteye uğruyor. Tüm bunların yanı sıra şirketin gelir modeli nakit akışına destek olmuyorsa ve birikmiş nakit sınırlıysa şirketler ciddi bir sorunla karşı karşıya kalıyor. Bu durum tedarik zinciri, ürün ve hizmet üretimi, satış ve müşteri ilişkileri fiziksel olarak insan ilişkilerine dayalı olan iş modellerini derinden etkiliyor. 

McKinsey, Covid-19 kaynaklı kriz döneminden sonra şirketlerin iş modellerini yeniden hayal edeceklerini söylüyor. Böyle olmasını da beklemeliyiz zira başka bir pandeminin, doğal afetin veya iklim değişikliği kaynaklı öngöremediğimiz olayların olmayacağına dair hiçbir garanti yok. 

Dolayısıyla şirketler Covid-19 kaynaklı kriz dönemini takiben vakit kaybetmeksizin mevcut iş modellerini gözden geçirmeliler ve işlerini korumanın yolunu bulmalılar. İş dünyası, 2018 yılı Ağustos ayında döviz borçlarını hedge etmeyi öğrendiği gibi bu kriz sayesinde tabiri caizse iş modellerini hedge etmeyi öğrenmeli.

Peki iş modelinizi nasıl hedge edebilirsiniz?

Bunu yapmanın iki temel yöntemi var: Mevcut iş modelinizi “yeni normal” senaryoya göre değiştirmeye başlamak veya “yeni normal” senaryoda hayatta kalacak, hatta büyüyebilecek bir veya birden fazla iş modelini, vakit kaybetmeden mevcut iş modelinizin yanında hayata geçirmek. İkincisini yaparken mevcut iş modelini kanibalize etmek gerekebilir. Şirketlerin bu konuda kararlı olması gerekiyor. İsteğe göre birini ya da ikisini de aynı anda yapmak mümkün. Bunu başarılı bir şekilde yapabilen şirketler kendisini dönüştürebilecek ve “yeni normal” dünyada varlığını güçlü bir şekilde sürdürebilecek.

İnovasyon, kurum içi girişimcilik ve açık inovasyon (özellikle startup işbirlikleri) etrafında yapılan çalışmalar mevcut iş modellerinin dönüşümü ve yeni iş modellerinin oluşturulması konusunda son derece etkin araçlar sunuyor. Aynı zamanda bunu hızlı ve az kaynakla yapmanın yolunu da gösteriyorlar. Bu çalışmaları yapan şirketler bu kriz konusunda son derece idmanlı durumda. Yapmaları gereken bu eforlarını hızlandırmak ve odaklanmak olacaktır. 

Bu alanlarda çalışmaları olmayan şirketlerse vakit kaybetmeden kendilerine bir alternatif yaratmanın yolunu bulmalılar. Ancak bu çalışmaları yaparken özellikle başlangıç aşamasında dikkat edilmesi gereken bazı hususlar bulunuyor.

Anlamadığınız şeyi yapamazsınız. Amerikalı yönetim danışmanı Peter Drucker, “Ölçmediğiniz şeyi yönetemezsiniz” diyor. Yeni iş modeli çalışmalarına başlamadan önce bir adım geri gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. “Anlamadığımız şeyi hakkıyla yapamayız”: Böyle bir durumda netice almamız sadece tesadüflere kalmıştır. Bu nedenle doğru ve anladığımız bir yerden başlamalıyız. İnovasyon konusunda işe yaradığı söylenen birçok uygulama ve fikir duyacaksınız, ancak bunlar belli bir bağlam içinde işe yararlar ve farklı bir bağlamda işe yaramadıkları gibi kötü sonuçları olabilir.  Bu konudaki önerilerimi burada bulabilirsiniz.

Önünüze ilk gelen çareye sarılmayın. Robert A. Burgelman, Clayton M. Christensen ve Steven C. Wheelwritgh’ın birlikte kaleme aldığı Strategic Management of Technology and Innovation başlıklı kitapta yer alan araştırmalarda şirketlerin, nakit kaynaklarının sınırlı ve gelecek kaygılarının yoğun olduğu durumlarda inovasyon için ümitsizce bir arayış içinde olduğu ve bu haldeyken karşılarına çıkan ilk çözüme sarıldıkları anlatılıyor. Dolayısıyla başarı ihtimali karşılarına çıkan çözümün ne kadar doğru olduğuyla direkt ilişkili oluyor. Tek bir şansınız olduğu ve inovasyon gibi doğru çözümü ya da paydaşları bulmanın zor olduğu bir ortamda bu yaklaşımın başarı getirme ihtimali sınırlı kalıyor. Önerim, özellikle çalışacağınız paydaşları ve odaklanacağınız konuları seçerken bu dönemde daha da hassas davranmanız, referanslara ve geçmiş tecrübelere başvurmanız olacaktır. 

Odağınızı doğru seçin. Halihazırda kurum içi girişimcilik ve inovasyon kabiliyetleri olan şirketlerin, Covid-19’un iş modelleri üzerindeki derin ve kalıcı etkilerine odaklanmaları son derece güçlü bir sonuç üretebilir. Deneyimlenen süreç iş modelinin zayıf noktalarını net bir şekilde ortaya çıkartmış olacaktır. Bunlar nakit akışı, tedarik zinciri, üretimin veya satış kanallarının fiziksel insani ilişkilere dayanması gibi konular olabilir. Şirketteki kolektif aklı ve girişimci ruha sahip çalışanları devreye sokmanın, onları destekleyerek şirketin dönüşümü için bir kıvılcım ve sonra büyük bir ateş yakmanın tam zamanı olduğunu düşünüyorum. 

Hackathon yapın. Şirketinizde mutlaka satışları süratle eski haline döndürmek, tedarik zincirini ayağa kaldırmak, tedarikçileri veya kanalları desteklemek gibi acil ihtiyaçlar da ortaya çıkacaktır. Hatta ülkenin sağlık, ekonomi ve istihdam sistemlerinde ortaya çıkacak ihtiyaçlar da bunlar arasında sayılabilir. Hackathon’lar kısa sürede bir konuya odaklanıp onu çözmek için gerçekleştirilen faaliyetlerdir. Bunu yaparak hızlı bir şekilde kazanımlar elde edebilirsiniz. En önemli kazanımınız, sağlık ve gelecekle ilgili endişeleri olan çalışanlarınızın motivasyonunu artırmak ve onlara sürece katkı sağlama imkanı sunarak kendilerini profesyonel ve kişisel açıdan iyi hissetmelerini sağlamak olacaktır. Hackathon ve benzeri faaliyetleri yaparken dikkat edilmesi gerekenler için bu yazımı inceleyebilirsiniz. Elbette yeni şartlar altında bu faaliyetleri ağırlıklı olarak dijital ortamda yapmak gerekecek ancak merak etmeyin, inovasyon dünyası bu konuda son derece hazırlıklı ve tecrübeli.

Ekosisteminizi oluşturun. Şirketinizin iş modelini dönüştürürken birçok yeni yetkinliğe ihtiyaç duyacaksınız. Teknoloji, veri analizi, yeni pazarlar ve yeni müşterilerle ilgili bilgiler, siber güvenlik ve yeni regülasyonlar bunlardan sadece bazıları. Aynı zamanda şirketin bir sonraki krize hazır olması için bu dönüşümü büyük bir hızla yapmak da çok önemli. Tüm bu süreçte ihtiyaç duyulacak yetkinlikleri içeride geliştirmektense doğru iş ortaklıklarıyla ilerlemek sizi hızlandırır, ayrıca riskin paylaşılmasına yardımcı olur. Bu nedenle, şirketlerin doğru iş ortaklarını bulabilmek için bir an önce yerli ve yabancı girişimler, üniversiteler, melek yatırım ağları, girişim sermayeleri, teknoloji transfer ofisleri, hızlandırıcılar ve kuluçka merkezleriyle temasa geçmesinde büyük fayda var.

Bir sonraki krizin şirketinizin operasyonlarını ne zaman yavaşlatacağını veya durduracağını öngörmeniz oldukça zor. Bunlar çok kısa bir sürede ve aynı anda bile olabilirler. Dolayısıyla Covid-19’u bir milat kabul ederek iş modelinizi hızla hedge etmeniz, gelecekte karşı karşıya kalabileceğimiz beklenmedik krizlere hazırlıklı olmanızı sağlayacaktır. 

Samir Deliormanlı HBR

Beğen
Bu haber defa okundu.
0 defa beğenildi.

Son Haberler

KENDİNİ YÖNETMEK 'Eskilerimiz'den Vazgeçebilmek

Eski kıyafetler, anılar yüklediğimiz eşyalar, eski bir yara, artık hayatımıza hiçbir katkısı olmayan arkadaşlar. İç çektiğimiz hatıralar ve çocukluğumuz...

PAZARLAMA Markaların 'Yeni Normal'e Geçiş Süreci

''Yeni normalde kazanan pazarlama karmasını elde etmek için bir yol haritası…''

KENDİNİ YÖNET Kullandığınız Tek Bir Kelime Bakış Açınızı Nasıl Değiştirir?

''Üniversitedeki güç ve kondisyon koçum Mark Watts, yaşama dair şükretmenin nasıl olduğu konusunda bana önemli bir ders verdi.''

PSİKOLOJİ Gündelik Çevremizi Özlememizin Nedenleri

''Masada duran iPhone’a bir mesaj geldi. Ashley iç çekti. Üzüntü ve stres duygularıyla başa çıkmaya çalışırken problemleri acele bir şekilde çözmesinin gerektiği üç haftanın sonunda aklına gelen ilk düşünce “Şimdiki sorun ne?” olmuştu.''

PSİKOLOJİ İletişim, Hareket, Uyku

''Dünya Sağlık Örgütü’nün 11 Mart 2020 tarihinde COVID-19 salgınını pandemi ilan etmesinden beri insanlık olağan dışı günlerden geçiyor..''

ONLINE EĞİTİM Online Eğitimin Avantajları Nelerdir?

Birçok yenilik ile tanıştığımız şu günlerde, eğitim süreçleri de değişmeye başladı. Artık online eğitim neredeyse hepimizin hayatının bir parçası.

TEKNOLOJİ Değişim Sürecinde Eğitim Sistemi

''Şu an her ne iş yapıyor olursanız olun, yaptığınız işin bir kısmı yakında otomasyona uğrayabilir veya tüm mesleğiniz ortadan kalkabilir..''

KİŞİSEL GELİŞİM Keşfetmeyi Sevenler İçin 100 İlginç Site

Karantina sürecinde sıkılan ve öğrenmeyi sevenler için 100 farklı internet sitesi...

İNOVASYON Krizde Şirketler Kendini Nasıl Koruyabilir?

''..Covid-19 salgını nedeniyle şirketler kendini başka bir öngörülemeyen krizin içinde buluyor. Peki, özel sektör bugün içinde bulunduğu durumdan nasıl bir ders çıkarmalı?..''

DUYURU Online Eğitimlerimiz

İçinde bulunduğumuz bu kritik günlerde duygusal olarak yıprandığımızı ve panik havasından kurtulamadığımızı hissediyoruz..

 

E-BÜLTEN