Kobi'de ne?
KOBİ’de ne?
Küçük ve orta ölçekli işletmelerin kısaltılmışına KOBİ deniyor. O kadar basit mi? O KOBİ’ler için bir çok programhazırlanıyor.Deniyor ki Türkiye’deki işletmelerin %80’i KOBİ. Ve tekrar deniyor ki bunların %70’i ilk 3 senede kapanıyor. Neden acaba? Bu kadar çok destek varken nasıl oluyor da ömürleri bu kadar kısa olabiliyor.
Aslında burada ilginç bir gerçek de var o da çok girişimci bir millet olduğumuz. Elimize biraz sermaye geçtiğinde hemen iş yeri açma hayalleri kuruyoruz.
“Abi bak ya kağıt işinde çok para var. Hüseyin abiler şu bir yılda acayip kazandı. Hadi iki makina alalım bizde aynı işi yapalım.”
Bu cümleleri etrafımızda çok duyarız. Evet bazıları gerçekten hızla başarılı olur. Bunun farklı sebepleri olabilir. Destek bilgi, o andaki ekonomik durum, aç bir pazar gibi. Ama hızla büyümenin riski bu ciroyu ve iş gücünü bir süre sonra bilgimizle idare edemez hale gelmemizdir.
Zamanla yeni rakipler oluşur, rekabet çoğalır, pazar daralır ve sıkışıp kalırız. Bu oyunu nasıl oynayacağımızı bilemez hale geliriz. Daha çok açılırız. Gereksiz masraflar yaparız. Yol gösterenimiz de yoktur. Bir yol haritamız hiç yoktur. Böylelikle saatte 140 km hızla duvara toslayan bir trenden farkımız kalmaz.
Peki ne yapmalıyız o zaman?
Her şeyden önce yola çıkmadan önce bir piyasa araştırması yapıp etraftaki insanların dolduruşuna gelmemeliyiz.
· Gerçek pazarın durumu nedir, rakipler kimler, nasıl başarılı olmuşlar, biz girersek bize düşecek pasta ne olmalı yani hedef kitlemiz kim?
· Sermayemiz ne kadar? İlk sermaye için destek yatırımcı bulabilir miyiz?
· Yatırımı nerede yapmalıyız ve kaç kişi ile bu işe başlamalıyız?
· Bunda 5 sene sonra nereye varmayı planlıyoruz?
Bu soruları cevaplayıp işletmemizi kurduktan sonra da bir gelişim planı hazırlamalıyız. Mutlaka bir stratejik planımız olmalıdır. Belli değerlerle ve vizyonla çalışmalıyız. Her zaman standartlarla çalışmayı benimsemeliyiz. Makina kadar iş gücüne de değer vermeli ve bize sonuna kadar destek olacak kişilerle yola çıkmalıyız.
Zaman içinde temkinli davranarak karlılığa konsantre olmalı ve ilk olarak işin sağlıklı büyümesini hedeflemeliyiz. Bunun içinde sürekli değişim ve gelişimi planlamalıyız. Her alanda profesyonellerle yola koyulmak başta bizi bunu karşılamak açısından zorlayacaktır ancak sonrasında el yordamı ile iş yapmamızı engelleyecektir.
Her zaman farklı niş ürünler çekmecemizde olmalıdır. Gelişen Pazar ihtiyaçlarını karşılamak için hazırlıklı olmalıyız. Marka yaratmalı ve bunu pazarda lanse etmeliyiz.
Bunları başaran kurumların ömürleri inanıyoruz ki kuşaklar boyunca devam edecektir.
İnci Tokatlıoğlu
