Şirketlerde krizleri yönetmek için yapılması gerekenler
ŞİRKETLERDE KRİZ YÖNETİMİNDE YAPILMASI GEREKENLER
Kriz yönetimini kısaca; “Bir yöneticinin muhtemel tehlike durumlarında kendi amaçlarını kabul edilebilir bir maliyetle karşılamaya çalışması sürecidir.” şeklinde tanımlayabiliriz.
Çoğumuzun aklına takılan soru ise, piyasada varlık gösteren tüm işletmelerin krizde olması gerekir düşüncesidir. Bazı işletmeler kriz esnasında pazar payını kaybediyorken bazı işletmeler ise büyük başarılar elde ederek diğer işletmelerin ”Nasıl başarıyorlar?” demelerini sağlayabiliyor. Pek çok işletme bu kriz dönemini kendi yararlarına çevirerek döneminin devleri olmayı başarmışlardır.
Tabii ki de bu krizi önceden geldiğini anlamak birçok sorunun önüne geçecektir. Burada önemli olan nokta kriz esnasında çözüm aramaktan ziyade krizden önce çözüm bulmak ve krizi engellemektir. Siz ne olduğunu tanımlayamadığınız bir şeye karşı mücadele veremezsiniz. Öncelikle olası krizleri kategorilere ayırıp tanımlamak gerekir. Böylece iç veya dış faktörden dolayı kaynaklanan her türlü krizi yönetmek daha kolay olacaktır.
Kriz ekibi hazırlanması kriz yönetiminin yapı taşlarından biridir. Tabii ki de bu ekibi oluşturmak oldukça önemlidir ve dikkat edilmesi gerekir. Buradaki en önemli etken insan kaynağı olacaktır. Diğer bir ön hazırlık ise yönetici seçimi olacaktır burada yöneticide aradığımız özellikler çok boyutlu düşünme özelliği olan, çeşitli pazarlara uyum sağlama yeteneği bulunan, vizyon sahibi ve ileriyi görebilen, tüketici mutluluğunu esas alan ve değişimlere, yeniliklere hızla uyum sağlayan kişilerden seçilmelidir. Son olarak ise kriz ortamlarında hayal gücü ve araştırma ruhu güçlü olan elemanlara ihtiyaç vardır.
Krizin olumu ve olumsuz yönlerini vermek gerekirse bunlar;
KRİZİN OLUMLU ETKİLERİ
- Yeni pazar arayışları yaratır,
- Yarım kalan paket projelerin devreye alınmasını sağlar,
- Kâra geçme düşüncesi ağırlık kazanır,
- Dış pazarlara açılma gereği doğar,
- Maliyetlerde tasarrufun önemi artar,
- Dış çevreyle iletişim artar,
- Öz kaynaklar Önemli duruma gelir,
- Diğer örgütlere göre işletmenin gücün ne olduğu ortaya çıkar,
- Kriz deneyimi kazanılır,
- Ekip çalışması güçlenir,
- Yönetici – iş gören arasında yakınlaşma sağlanır,
- Ar-ge ön plana çıkar,
- Kalitenin önemi anlaşılır,
- Krizden fırsat yaratmaya olanak tanıyabilir,
- İş görenler işin ve işlerinin önemini anlarlar.
KRİZİN OLUMSUZ ETKİLERİYSE ŞUNLARDIR:
- Geleneksel örgüt yapısına sahip işletmeler hızlı karar alıp, krize çabuk cevap veremezler.
- Kararlar bilgi yetersizliği nedeniyle sağlıklı olmaz.
- Yönetim merkezi duruma gelir ve yaratıcılık ölür.
- Örgüt içi gerilim ve çatışmalar artar.
- Kararların etkinliği bozulur.
- Yan sanayinin ilave yükleri atar.
- Finansal problemler olur. Kredi faizleri işletmeyi zorlar.
- İşten çıkarılma korkusuyla iş görenlerin motivasyonu kalmaz.
- Dakika maliyeti ve sabit giderler artar.
- Üretim planlaması yapılamaz, atıl kapasite artar.
- Üretim tekniklerindeki iyileşme durur.
- Yönetsel programlar aksar.
- Firma imajı zayıflar ve gelir düzeyinde kayıplar artar.
- Yatırımlar yarım kalır.
- Beceri gecikmesi olur ve kalite düşer.
- Güven ortamı sarsılır ve otorite boşluğu oluşur.
Krizde, zaman öncelikli bir faktördür. Bu yüzden neler yapılacağını gösteren stratejilerin ortaya konduğu bir plana her zaman ihtiyaç vardır. Planlamanın avantajı, dikkatleri gerçek soruna yoğunlaştırması ve eylem için gerekli altyapıyı oluşturmasıdır. Bu plan aşağıda yer almaktadır.
- Kriz durumlarının listelenmesi ve tanımlanması.
- Her bir kriz durumu ile baş edebilmek için stratejiler ve taktikler geliştirilmesi.
- Krizden etkilenecek kişilerin ve grupların tanımlanması.
- Kriz ekibinin göreve başlaması.
- Zararı minimize edecek bir kriz iletişim planı hazırlanması.
- Her şeyin test edilmesi.
Belirtilen stratejilere uyulması durumunda işletmeler krizi kendi yararlarına ya da krizden hiç etkilenmeden atlatacağına inanıyoruz.
Kriz hazırlıklı olan için fırsattır!
Kaynak: WIFIM Social Hotspot