Ben Kimim?
Hayatımız zaman zaman kendimizi sorgulayarak geçiyor. Çocukluğumuzdan itibaren bize farklı etiketler yapıştırılıyor. Bunu ilk olarak anne , babalarımız büyüklerimiz yapıyor.
"Aaa beni oğlum çok meraklı kesin bilim adamı olacak". ya da " Bak bak koçum benim, nasıl topa vuruyor futbolcu olacak çok para kazanacak bizim velet." ya da " Kızım manken gibi maaşallah".
İşte bunlar aynanın bir yüzü bir de her tökezlediğimizde bizim için söylenenler. Sakar, tembel, lapacı, tilki, kurnaz, ağlak, heyecanlı, yavaş v.s.
Eee sonra düşün dur ben kimim yaa mühendis kadar akıllı mı yoksa sakar ve lapacı mı?
Sonra yıllar geçer. Kendimizle ilgili devamlı keşifler yaparız. İçimizdeki ateşi fark ederiz. Bazı durumlarda içimizde sebepsiz bir heyecan ve coşku dolar. Örneğin birine birşeyler aktardığımızda, müzik bestelediğimizde, şiir yazdığımızda,deney yaptığımızda, birini elinden tutup karşıya geçirdiğimizde, birilerine bir şeyler sattığımızda, yeni yerler keşfettiğimizde yada fotoğraf makinasına basıp yepyeni görüntüleri kendi bakış açımızla kişilere aktardığımızda...
İşte o an siz başka bir kimliğe bürünürsünüz.Artık o andan itibaren başarıdan hedeflerden çok o anda olmak sizin için önemlidir. Yaptığınız her neyse sizin için dünyanın en önemli olayıdır. Çünkü sizi yansıtıyordur. Sürekli orada olmak size doğal gelir. Başarı zaten o andan sonra sizindir. Her hatanızdan ders çıkarıp ilerlersiniz. Ve siz olursunuz.Kimliğiniz yaşam amacı kıvılcımınızı çözdüğünüz an oturacaktır.
Bunun için bazen tüm hayatımız boyunca bu kıvılcımı ararız. Bulduğumuz an büyürüz biz oluruz. Bazen bir yazar, bazen bir fotoğrafçı, bir satıcı, hayır işlerinde koşan biri, girişimci ya da eğitimci...
Sizi heyecanlandıran coşku yaratan nedir ? Bunu bir düşünün. Bulduğunuzda mücevher bulmuş gibi olacaksınız. Sonraki adım cesur olmak ve kendinizi olmanız gereken siz haline getirmek ve o yolda emin adımlarla ilerlemektir. Bunun formülü de taa içinizdedir.